Gıda ürünlerinde üretim maliyeti bir yıl içerisinde yüzde 26’dan fazla arttı. Temel girdilerdeki maliyet yüksekliği, gıda fiyatlarını ithalatla düşürme politikası ülkedeki gıda fiyatı artışının en önemli nedeni. 1 liraya üretilen patates 30-40 kuruşa zor alıcı buluyor, depolarda bekleyenler ise çürümeye yüz tuttu.
Ekonomi Servisi
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) mart ayına ilişkin enflasyon verileri üretici fiyatları ile tüketici fiyatları arasındaki makasın daha da açıldığını gösterdi. Verilere göre aradaki makas 15 puana yükselerek kur şokunun yaşandığı Kasım 2018’den bu yana en yüksek seviyeye çıktı.
Enflasyonda yükseliş ivmesi devam ederken maliyet baskıları da devam ediyor. Bu durum üretici fiyatlarında yüksek seviyenin gerçekleşmesine ve üretici fiyatları ile tüketici fiyatları arasındaki farkın daha da büyümesine neden oldu. TÜİK’e göre tüketici fiyatlarında yıllık enflasyon yüzde 16,2 olurken, üretici fiyat endeksi ise yıllık bazda yüzde 31,2 arttı. Aylık olarak ise yüzde 4,3 artarak son yılların en sert yükseliş kaydedildi.
Merkez Bankası, TÜİK’in açıkladığı enflasyon verilerinin ardından yayımladığı değerlendirmede üretici fiyatlarının, emtia, TL’nin seyri ve arz sıkıntısıyla güçlü artış kaydettiğine dikkat çekti. TCMB değerlendirmesinde tüketici fiyatları üzerinde üretici fiyatları kaynaklı baskının güçlendiği ifade edildi. Öte yandan TCMB, işlenmiş gıda enflasyonundaki güçlü artış eğiliminin bir miktar hız kesmekle birlikte devam ettiğini paylaştı.
Gıdadan sanayi hammaddelerine kadar hemen her maddenin fiyatı yükseldi. TÜİK’in açıkladığı Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi verilerine göre gıda ürünleri üretim maliyeti bir yılda yüzde 29,26 oranında arttı. Geçen yıl bu oran yüzde 16,05 seviyesindeydi. Temel girdilerdeki maliyetlerin yüksekliği, gıda fiyatlarını ithalatla düşürme politikası ve piyasanın büyük ölçüde market zincirlerinin egemenliği altında olması ülkedeki gıda fiyatı artışının bu kadar yüksek olmasında etkili.
TARIMDA İTHALATA BAĞIMLILIK
Tarımsal üretim ve dolayısıyla gıda fiyatları üzerinde çift yönlü bir fiyat baskısı yaşanıyor. Tarımda mazot, tohum, ilaç, işçilik maliyetleri sürekli artıyor. Diğer yandan yüksek fiyatları düşürebilmek için her seferinde ithalat öne sürülüyor. Son olarak ayçiçek, buğday, arpa, mısır ve pirinçte gümrük vergileri sıfırlandı.
Çiftçiyi en çok zorlayan girdi ise gübre. Kur artışları sonucu ithalat pahalılaşırken, çiftçinin maliyeti katlandı. Hammadde bakımından yüzde 90’nın üzerinde dışa bağımlı olan Türkiye, dövizdeki artış nedeniyle gübreyi pahalıya almak zorunda kalıyor. Dünyada da fiyatların artması ile gübrede son bir yılda fiyatlar yüzde 100’den fazla arttı.
***
Patatesler çürümeye terk edildi
Tohum Sanayicileri ve Üreticileri Alt Birliği verilerine göre depolardaki 1 milyon 300 bin ton patates filizlendi ve çürümeye mahkûm edildi. Çiftçi 1 TL’ye mal ettiği patatesi 30 kuruş, 40 kuruş gibi bir rakama satıyor. Maliyetini karşılayamayan çiftçi, patatesi ya hayvan yemi olarak kullanıyor ya da depolarda çürümeye terk ediyor.
Niğde Ziraat Odası Başkanı Veli Kenar da şu an depolarda kalan patateslerin filizlendiğini, yüzde 20-30’unun yenecek durumda olduğunu belirtti. Kenar, “Patateslerin depolarda kalmasının en büyük sebebi tüketimin azalması. Restoranlar kapalı, turizm kapalı, oteller sınırlı sayıda konaklama imkânı veriyor. Hal böyle olunca patates üreticilerinin elinde tonlarca patates kaldı” ifadelerini kullandı.
Neden BirGün?
Bağımsız bir gazete olarak amacımız, insanlara hakikati ulaştırarak ülkede gerçek bir demokrasi ve özgürlük ortamının yeşermesine katkı sunmak. Bu nedenle abonelikten elde ettiğimiz geliri, daha iyi bir gazeteciliği hayata geçirmek, okurlarımızın daha nitelikli ve güvenilir bir zemin üzerinden bilgiyle buluşmasını sağlamak için kullanıyoruz. Çünkü banka hesabını şişirmek zorunda olduğumuz bir patronumuz yok; iyi ki de yok.
Bundan sonra da yolumuza aynı sorumluluk bilinciyle devam edeceğiz.
Bu yolculukta bize katılmak ve bir gün habersiz kalmamak için
Bugün BirGün’e Abone Ol.
BirGün; seninle güçlü, seninle özgür!
BirGün’e Destek Ol