2019 yılı verilerine göre Türkiye’de 1 milyon 730 bin 725 ticari araç bulunuyor. Bu sektörde toplam çalışan sayısıyla ilgili net bir bilgi bulunmasa da milyonlarca vatandaşın bu meslekten hayatını kazandığı tahmin ediliyor. 2021 yılı itibarıyla bakıldığında ise yaklaşık 865 bin kamyon bulunduğu dikkate alındığında, yük taşıma araçlarını kullanan şoförlere daha fazla ihtiyaç duyulduğu gözlemleniyor.
AİLESİNDEN, EVİNDEN AYRI
Bu mesleği yapanların uzun süre ailesinden ve evinden ayrı kalmayı göze almış olmaları gerektiğini belirten Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonu (TŞOF) Başkanı Fevzi Apaydın, “Karayolu yük taşımacılığı yapanlar aynı zamanda araç sahibi olup Bağkur’ludur. Ticari araçlarda çalışan şoförler ise hizmet sözleşmesiyle çalışır. Çalışanların, Sürücü Mesleki Yeterlilik Belgesi’ne (SRC) sahip olmaları, 66 yaşından gün almamış olmaları, bedeni ve psikolojik açıdan sağlıklı olmaları lazım” dedi.
GELİRLERİ OLDUKÇA AZALDI
Taşımacı esnafın gelirinin ise yaptıkları işe bağlı olduğunu söyleyen Apaydın, “Şu anki durum itibarıyla, çoğu esnafımız iş yapamadığı için gelirleri düştü ve borçlarını ödeyemiyorlar” dedi. Pandemi döneminde birtakım desteklerin verildiğini hatırlatan Apaydın, “Bizler ise en azından korona döneminde ÖTV ve KDV’den arındırılmış ticari akaryakıt talebinde bulunmuştuk. Lakin bir gelişme olmadı” diye konuştu.
ARAÇLAR YATIYOR
Son bir yıldır tüm araçların yattığını vurgulayan Apaydın, esnafın taleplerini şöyle sıralıyor: “Araç muayanesi geçtiğinde bunun yüzde 5 cezası var. Çalışmayan araçlar yani örneğin servisler için bu muayene ücreti faizi iptal edilsin. Ayrıca yine zorunlu trafik sigortası yaptırmayan da ceza yiyor. Halbuki yatan yani trafiğe çıkmayan araca bu zorunlu olmasın. Biz bu işlemleri yaptırmayalım demiyoruz, faizler ve cezalar iptal edilsin istiyoruz. Çünkü şu dönemde kimsenin işi ve parası yok.
DİNLENME TESİSİ TALEBİ
Ekonomik sorunlar dışında dinlenme tesisleriyle ilgili sorun yaşandığını ifade eden Fevzi Apaydın, şöyle konuştu:“Yasal zorunluluk nedeniyle şoförler güzergah üzerinde dinlenmek zorunda. Ancak yollarda yeteri kadar dinlenme tesisi yok. Mevcut tesislerden çoğu da kamyon ve benzeri araçları kabul etmiyor. Sonuçta esnaf dinlenme süresine uymadığı için idari yaptırım alıyor. Bu yaptırımlar, para cezasıyla birlikte ceza puanı olarak uygulanıyor. Hatta esnafın sürücü belgesinin iptaline kadar gidebiliyor. Bu tesislerin çoğaltılması şart.”
SERVİSÇİ CEPTEN ÖDÜYOR
Okul servisleriyle ilgili konuşan Apaydın, şunları dile getirdi: “Servisçiler ihale karşılığı bankalara teminat verdi. Ancak okullar tam kapasiteyle açılmadığı için servisçiler para kazanamıyor. Buna rağmen teminat mektubunun faizi işliyor. Böylece bankaya alamadıkları bir paranın faizini ödüyorlar. Yani son bir yıldır cepten yiyorlar. Bu soruna da bir çözüm getirilmesi gerekiyor. Ekonomik destek şart.”
NE VATANDAŞLAR NE BİZ MAĞDUR OLALIM
İstanbul Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkan Vekili ve aynı zamanda İstanbul Arnavutköy Şoförler ve Esnaflar Odası Başkanı olan Engin Türkmen de ulaşım sektörünün sorunlarının pandemiden önce de var olduğunu belirterek, “Metrolar yapılırken sahadaki diğer oyuncular yani minibüsçüsü, dolmuşçusu düşünülmedi. Biz ‘halka hizmet götürülmesin’ demiyoruz ama örneğin minibüsçülere yeni bir hat önerilebilirdi ya da akbil sistemine alınabilirlerdi. Biz Arnavutköy’de bunun pilot çalışmasını başlatacağız” dedi.
YOLCU BAŞINA TALEP
Pandemiyle birlikte ise kontak kapatma noktasına gelindiğini belirten Türkmen, şöyle konuştu: “Ucuza taşınması gereken yolcuyu bizler taşıyoruz. Bunda bir sorun yok ancak kazanılan paralar mazota bile yetmiyor. Ulaşım ücretlerine yapılan zamlar yeterli değil. Tamam vatandaş ucuza ulaşım kullansın ama biz de arada kaynamayalım. Madem istediğimiz zamlar yapılmıyor o zaman mesela yolcu başına bize bir destek verilebilir veya yakıtta vergi indirimi yapılabilir. Bir arabanın masrafları ortada. Ama ne vatandaş ne de bizler mağdur edilelim.”
BAŞKA GEÇIM KAYNAĞIM YOK
Taşımacı esnafın büyük çoğunluğu, küçük çaptaki birikimlerini sermaye yaparak emeği ve alın teriyle geçimini sağlıyor. 31 yıldır kamyonculuk yaptığını belirten bir vatandaş, “Başka bir geçim kaynağım yok. Ama pandemi süresince maalesef gelirimiz azaldı. Bizim en büyük beklentimiz 65 yaş üst sınır şartının sağlam raporu almak kaydıyla yükseltilmesi. Böylece işimize bir süre daha devam edebiliriz” dedi.
ANCAK AİLEME YETİYOR
Herkesin taksicilerle ilgili önyargısı olduğunu belirten 25 yıllık taksi şoförü ise “Biz yeri geliyor sabahtan iş alırız diye evde değil arabada yatıyoruz. Gecemiz gündüzümüz yok, cumartesi pazarımız yok” diyor. Genellikle aracında kendisinin şoförlük yaptığını belirten vatandaş, “Pandemiden önce durum biraz daha iyiydi. Ancak yasaklar nedeniyle insanlar sokağa çıkmaz oldu. Böyle olunca da yanımda ikinci bir şoför çalıştırmak için gelirim yeterli olmuyor. Ancak kendi ailemin ihtiyaçlarını karşılayabilecek miktarda kazanabiliyorum. Aracını, plakasını satıp borcunu ödeyen arkadaşlarımız var” diye konuştu